Yolumuza devam ediyoruz...

Balıkesir merkezden çıkacağımız yönde çok kararsız kaldık, ya Edremit - Assos yönüne devam edecektik yada Bergama - Kozak Yaylası-Burhaniye

Assos mu? Bergama mı?

Planlı olmayan gezinin en güzel tarafı neresi olduğunun önemi olmaması aslında.

Amaç dinlenmek, görmediğimiz yerleri görmek, birlikte zaman geçirmek ve en önemlisi keyfini çıkartıp yeni bilgiler edinmek değil mi?

Az bir süre düşünüp en son gideceğimiz noktanın Assos olması ve akşamüstü saatlerine denk gelmesi, rota üzerindeki yerleri gezerken acele etmemize neden olacaktı.

Ve sonuç Bergama...

Sabah saatlerinde kendimizi yoralım, akşam güneşini Burhaniye sahilde batıralım keyfini sürelim dedik.

BERGAMA:

Balıkesir merkezden yaklaşık 110 km olan yolu, Savaştepe-Soma-Kınık istikametini takip ederek, sakin bir yolculukla toplamda 2 saat de tamamladık.

İzmir'in kuzey batısında Bakırçay havzasında bulunan Bergama yüzölçümü olarak İzmir'in en büyük ilçesidir.

Uzun yıllardan beri geçim kaynagı tarım ve hayvancılık olan ilçemiz. Pamuk, tütün, domates, zeytin, mısır, buğday, üzüm, kozak yaylasının çam fıstığı, arıcılık önemli bir geçim kaynağıdır.

Halı ve kilim dokumacılığı gelişmiştir.

Bergama madencilik açısındanda potansiyele sahiptir. Granit, mermer, altın, perlit çıkarılmaktadır. Ayrıca doğal kaplıca suları ve su kaynakları olarak da zengin bir bölgedir.

İlçeye girer girmez tarih karşılıyor bizleri.

Bergama sahip olduğu kültürel ve değerlerle dünyanın 999. Türkiye'nin 13. İzmir'in ilk UNESCO Dünya Miras kenti.

Arkeloji müzesi, Maltepe Tümülüsü, Kızıl avlu, Akropolis (Yüksek tepelere kurulan şehir), Asklepion (Sağlık Merkezi- Hastahane),

Ulu Cami hiç araştırma yapmadan yol üzerinde görebileceğiniz yerler.

10:30

MALTEPE TÜMÜLÜSÜ:

Tümülüs Latincede bir mezar veya mezarlık içeren, toprak yığınıyla örtülmüş tepecik demek.

Soylu ve zengin kişiler için yapılır.

En çok Anadolu'da, Trakyada, Orta Asya, Rusya ve Meksikada bulunmaktadır.

Maltepe Tümülüsü Bergama'nın 2. en büyük tümülüsüdür.

Etkileyici boyutları ve mimarisiyle dikkat çekmektedir.

170 metre çapında 30 metre yükseliğindeki yapıda mezara ulaşım uzun bir koridorla sağlanmaktadır.

İçine girilmesine izin verilmesede kaynaklara göre mezar odası 3 bölümden oluşmaktadır.

Kesme taştan yapılan duvarların arasındaki harçlar tümülüsün tarihlenmesinde önemli bilgiler vermektedir.

Romalılara özgü olan bu inşaa tekniği geç Hellenistik dönemde kullanılmıştır.

Tümülüsün içine girişin olmaması, girişdeki kesme taş duvarlara yazılar yazılması, boyalarla şekiller yapılması pek hoş olmasada meraklıysanız uğrayın.

11:00

BERGAMA ARKELOJİ MÜZESİ :

30 Ekim 1936 Yılında açılan müze Türkiyede açılan ilk arkeolojik kazı müzesidir.

Müze binasının planı Zeus sunağı'ndan esinlenerek yapılmıştır.

Müzede Erken Tunç döneminden Bizans dönemine kadar Bergama ve çevresinde bulunan arkelojik eserler sergilenmektedir.

Sergilenen eserler arasında mozaikler, terracotalar, heykeller, kaseler, kandiller

sikkeler, osthekler, lahitler, figürlü steller ve kabartma levhalar bulunmaktadır.

1979 yılında açılan etnografya bölümünde, Bergama ve yöresine ait geleneksel sosyal yaşam, kültürel değerleri yansıtan eserler özellikle Bergama yöresi kıyafetler, halı, kilim, heybe ve kumaş örnekleri bulunmaktadır.

Tarihi eserler Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, çeşitli ülkelerden gelen arkeologlar, turistler, araştırmacılar, tarafından yağmalanmış.

Bazı eserler 2. Abdülhamid tarfından hediye edilmiştir.

Zeus Tapınağı parçalar halinde götürülüp restore edilmiş ve Berlin Bergama müzesinde sergilenmektedir.

12:15

KIZILAVLU / KIZILBAZİLİKA :

(SERAPİON TAPINAĞI)

Kent merkezinde Akropol ve Asklepion dışında,

MS. 2. yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus döneminde (MS.117-138) Mısır Tanrısı Serapion İthaf edilmiş kutsal alan, tapınak.

Antik Yunan döneminden hala ayakta kalan en büyük yapılardan biridir.

Yapının Anadolu'daki Hrıstiyanlığın ilk yedi kilisesinden biri olması, adının İncil'de geçmesi, Selinus nehri üzerine inşaa edilmiş olması,

13 tonluk Mısır Tanrıçası Sekhement'in aslan başlı heykeli ilgi çekici özelliklerindendir.

Kızıl avlu 270 metre boyunda 100 metre genişliğinde bir alana sahipken, tapınak ise 60 metreye 26 metre boyutlarındadır.

Ana binaya 7 metreye 14 metre boyutlarında anıtsal kapı açıklığından girilir.

Yapıldığında 25 metre olduğu düşünülen binanın günümüze ulaşan yüksekliği ise 19 metredir.

Tapınağın iki yanında çapları 15 metre olan iki kule bulunmaktadır.

Tapınağın tamamının kırmızı tuğladan yapılması sebebiyle halk arasında ''kızıl avlu'' olarak adlandırılmıştır.

Tapınak M.S. 5. yüzyıl'ın ortalarında Bizans döneminde iç kısımda yapılan ilave ve değişikliklerle bina kilise haline getirilmiştir.

M.S. 8 yüzyılda Arap istilası sırasında yakılmış yıkılan bölümleri olmuştur.

Bergama 1336 yılında Türkler tarafından fethedilmiştir.

Osmanlı döneminde tapınak hapishane olarak kullanılmış, tapınağın kuzeyinde kalan yuvarlak yapı ise Kurtuluş Cami olarak kullanılmaya devam etmektedir.

KURTULUŞ CAMİİ

Cami hakkında çok fazla bilgi olmasada tamamıyla devşirme malzemeden camiye dönütürülmüş, hatta kullanılmakta olan şadırvanı lahitten (mezar) yapılmıştır.

Kızılavlu ve çevresinde 1906-1909 yıllarında başlayan ayrıntılı çizimler, 1930 arkelojik kazılar, 1950-1960 onarımları, 1970 fotogrametrik çalışmaları, 2002 araştırmaları ve 2006 başlayan restorasyon çalışmaları hala devam etmektedir.

Bergama Bazilika / Kızılavlu'yu Müze Kartla ziyaret edebilirsiniz.

13:30

BERGAMA AKROPOLÜ :

(PERGAMON ANTİK KENTİ)

Pergamon antik kenti, verimli Bakırçay havzasına hakim 330 metre yükseklikteki tepenin yamaçlarına kurulmuştur.

Yapılan araştırmalarda ilk yerleşim izleri M.Ö. 7-6 yüzyıl dayanmaktadır.

Yazılı kaynaklarda M.Ö. 5 -4 Yüzyıllarda adı geçsede kent  M.Ö. 3 yüzyıldan sonra Bergama Krallığı'nın 150 yıl (M.Ö 282-133 ) başkenti olduktan sonra adını daha çok duyurmuştur.

Bergama krallarının kültür ve sanata verdiği önemden dolayı mimarlık, heykeltraşlık, kütüphane, hekimlik konusunda çok ilerlemişlerdir.

''Küçük Asyanın en büyük ünlü ve en muhteşem şehri'' olarak anılan şehirde Zeus, Athena, Demeter, Hera, Traianus ve Diyonysos Tapınakları,

Su kemeri, 10.ooo kişilik tiyatro (Antik çağın en dik tiyatrosu),

200.000 kitaplık kütüphane, agora (Çarşı), gymnasion (Spor okulu),

Büyük saray, kent surları, çeşmeler, sarnıçlar ve Asklepion (Şifa Tapınağı) bulunmaktadır.

Bergama Akropolü Müze kartla gezilebilmektedir.

15:00

ASKLEPİON :

(ŞİFA TAPINAĞI/ TEDAVİ MERKEZİ)

Asklepion antik Yunanistan'da tıp tanrısı Asklepios adına kutsanmış şifa tapınaklarına verilen genel addır.

M.Ö. 4. yüzyıl'da kurulduğu düşünülen ve 9 yüzyıl boyunca aktif olarak kullanılan Bergama Asklepion'u Satyrosk ve Galenos gibi ünlü hekimlerim yetiştirildiği şifa tapınağı, tıp okulu, tedavi merkezi ve dünyanın ilk psikiyatri hastahanesi olarak kabul edilir.

Günümüze kadar ayakta kalan tek Asklepion'dur.

Kutsal alana giriş yaklaşık 1 kilometre uzunluğunda üstü tonozla örtülü, sütunlarla çevrili kutsal yol ( Via Tecta) ile sağlanmaktadır.

Hastalar burada ''Asklepiades'' denilen rahip hekimlerle karşılanırdı.

Merkezin iyileştirici gücünün kaybolacağına inanıldığı için ölümcül hastalar ve hamilelerin girmesine izin verilmezdi.

Bir hasta bu merkeze geldiğinde, önce şifalı sularla temizlenir sonra tanrıya şifa dileyip adakta bulunurdu.

Daha sonra uyuması sağlanır, gördüğü rüyanın rahip-hekimler tarafından analiz edilmesiyle tedavi süreci başlardı.

Bergama Asklepionu'nun kullanılan bazı yöntemler;

Psikoterapi (Telkinle tedavi)

Fizyoterapi (Fizik tedavi)

Helioterapi (Güneşle tedavi)

Teatroterapi (Tiyatroyla tedavi)

Musicoterapi (Müzikle tedavi)

Terroterapi (Çamurla tedavi)

Hidroterapi (Suyla tedavi)

Klimoterapi (Soğuk-sıcakla tedavi)

Jimnoterapi (Sporla tedavi)

Biblioterapi (Okumayla tedavi)

Farmoterapi (İlaçla tedavi)

Teoterapi (İnançla tedavi)

Kaproterapi (Boşaltımla tedavi)

Antidoterapi (Panzehirle tedavi)

Sonsuz yaşamın sembolu

Yılanlı Sütun’un orijinali, Bergama Müzesi’nde, replikası ise Asklepion’da aynı yerine konmuştur.

Tıbbın sembolü, Antik çağlardan günümüze, asaya sarılı yılan olarak bilinmekte ve uygulanmaktadır.

1976 yılında düzenlenmeye başlayan ''Uluslararası Grup Psikoterapileri Kongresi'' 1984 yılından itibaren heryıl düzenli olarak Bergama Asklepion'unda yapılmaktadır.

18:00

KOZAK YAYLASI :

İzmir ili sınırları içinde Ayvalık- Bergama ilçe merkezleri arasında deniz seviyesi 500-1000 m arasında değişen fıstık çamı ormanlarıyla kaplı yayla.

Hem ülkemizin hemde dünyanın en kaliteli, dolgun ve aroması en yüksek çam fıstıklarının yetiştirildiği yayla Madra dağı'nın güneyinde yer alır.

Doğal güzelliğinin yanısıra, çok eski bir tarihi geçmişe dayanan antik çağda Bergama Kralı II.Attalos tarafından ekildiği düşününen ve 5 milyon adet çam fıstığı ağaçlarıyla kaplı yayla da yıllık 800 tondan fazla çam fıstığı elde edilmektedir.

Yol boyunca neredeyse gezdiğiniz her yerde yuvarlak devasa granit taşlar dikkatinizi çekecektir.

Bağyüzü mevkindeki kaya üzerine yapılan Atatürk anıtını görmenizi tavsiye ederim.

Ülkemizin oksijen oranının en yüksek olduğu bölgeler arasında yer alan kozak yaylası trekking, kamp, piknik alanları, köy turları ve meditasyon için harika bir yer.

19:30

''Yorulursan biraz,

Bir ağacın gölgesine sığın.

Kendini affet...''

BURHANİYE :

Balıkesir ilinin Ege Denizi kıyısında kuzeyde Kazdağları (İda) güneyde Madra Dağı (Pindasos) arasında kalan Edremit Körfezinde bulunan ilçemiz.

Kentin tarihi M.Ö. 1440 yıllarına kadar dayanır. İlk kez Mysia halkı tarafından inşaa edilen kent, antik çağda Adramytteion olarak anılmıştır.

Burhaniye'nin Ören mevkiinde Adramytteion antik kentinin kalıntıları görülebilmektedir. Kaynaklarda kentin iki liman ve bir tersanesi olduğundan söz edilier. 9 şubat 2025 tarihinde liman kalıntıları suların çekilmesiyle gün yüzüne çıkmıştır.

O dönemde Truva ile Pergamon (Bergama) şehir merkezlerini birbirine bağlayan ticaret yolu üzerinde olması önemini arttırmıştır. Bir dönem Roma ve Bizans imparatorluklarının egemenliğinde olan kent.

1323 yılında Osmanlı imparatorluğuna bağlanmış Milli mücadele döneminde tüm Ege bölgesiyle işgale uğramış, 1922 yılında yunan işgalinden kurtulmuş 1924 yılındaki mübadeleyle birlikte Türk nüfusu artmıştır.

İlçenin sahil kesimi olan Ören ve Pelitköy de gündüz denize girip güneşlenirken, zeytin ağaçlarının gölgesinde güneşin batımını izleyerek keyifli vakit geçirebileceğiniz cafe ve restoranlar sizleri bekliyor.

Assos ve Bergama arasında kalan bölgede Burhaniye merkez, Ören, Taylıeli, Şahinler Köyü, Pelitköy ve sahili hem tarih hem turizm açısından gezilmeye değer yerlerden.

Şahinler Köyü Cami :

İlçe merkezine yaklaşık 6 km uzaklıkta olan cami kitabesinde yazılanlara göre 1895 ( H.1313) yılında dönemin kaymakamı Hasan Tahsin bey öncülüğünde inşaa edilmiş.

Binanın dış cephesi sade bir görünüşe sahipken içinde ise muhteşem kalem işi süslemeler, natürmort ve manzalar resmedilmiştir.

Resimlerde geleneksel minyatür sanatı kullanılırken diğer yandan batı sanatının perspektif, derinlik, ışık-gölge gibi kavramları başarıyla uygunlanmıştır.

Resimlerinde Rezelli Değirmeni, Köy mezarlığı, İstanbul ve Medine manzaraları dikkat çekicidir.

Rotalarımızı gün içinde görmemiz gereken yerler ve mümkün olduğunca yol güzergahını hem aceleye getirmeden hemde bizi üzmeyecek şekilde yapmaya çalıştık.

Bergamada gezilecek yerler arasında Ulu Cami, Kurşunlu Cami, Bedesten, Hanlar, Hamamlar mevcut.

Bergama merkezde köy kahvelerin birinde içeceğiniz Türk kahvesi yorgunuzluğunuz alacaktır.

Yemek programınızı Bergamaya göre yaparsanız Çığırtma, Zeytinyağlılar ve Bergama Köftesini tatmadan ayrılmayın. 

Kozak yaylasına çıkarken uğrayabileceğiniz nehir kenarındaki birkaç küçük cafede yöresel balla tatlandırılmış kekik çayını kesinlikle öneririm.

İster uyanışa vesile olması için olsun ister içinizde var olan tutkuyu,mutluluğu, ilhami ve heyecanı keşfetmenizi sağlamak için sahip olduğunuz her bir spritüel arzu, kalbinizle daha büyük bir bütünlük geliştirmenizi gerçekleştirebilir.

Bu bütünlüğü geliştirmek ''yaşamınızın hızını yavaşlatmakla'' başlar.

Yavaşladıkça kendinizi evrenin akşıyla spritüel olarak daha uyum içerisinde bulursunuz. Böylece sonraki adımları atmak için acele etmezsiniz. Bu, sizin masumiyetinizin güvende hissetmesine izin verecek şekilde, daha ilham dolu ve kalpten verilmiş kararlar almanızı sağlar.

Matt Kahn / Hislerine Güven

Yorumlar