PROJEYE BAŞLANGIÇ GEZİSİ Merhaba
Öncelikle yeni yerler görmek, yeni bilgiler öğrenmek, birlikte zaman geçirmek ve dinlenmek için çıktığımız yolu herkesle paylaşmak istedik.
Konular hakkında daha fazla bilgi edinmek ve okumak isteyenler üye girişi yaparak okuyabilirler.
''BİLGİ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR''
KONCA LAHİDİ / ROMA MEZARI :
Gölcük Karamürsel karayolu üzerinde Konca (Kongessi) bölgesinde bulunan II. yüzyıla ait Roma mezarı.
1967 yılında İzmit Yalova karayolu yapımı çalışmaları sırasında toprağın 7-8 metre altından çıkan lahit, Bithynia bölgesi'nde çıkan lahitlerle benzer formdadır.
Lahdin denize bakan kısmındaki kitabede;
Artemata ve Artemidoros’un oğulları Posidoneis yaşarken ve akıl sağlığı yerindeyken bu anıtı kendisi ve karısı Apollonios kızı Tatia için hazırlattı. Posidonius ve Tatia’dan sonra hiç kimse bu lahde konulamaz. Eğer her kim böyle bir şeye cüret ederse, Nikomedia kentine bin denarius ceza öder. Yoldan ve denizden geçenlere selam olsun,” yazmaktadır
Arka yüzünde ise bir erkek bir kadın ve ayakta duran hizmetçi figürü yer almaktadır.
Daha fazla bilgi için üye girişi yapınız... 10:00 EREĞLİ / HERAKLEA :
Kocaeli'nin Karamürsel ilçesine bağlı Ereğli 700 yıllık balıkçı köyü (mahallesi) özellikle geçim kaynağı balıkçılık olup, verimli toprakları her türlü sebze meyve yetiştiriciliğine uygundur. Kiraz, şeftali, zeytin ve kestane önemli geçim kaynaklarındandır.
Bir zamanlar, yeşilçam filmlerine hem konu olmuş hemde ev sahipliği yapmıştır.
Yönetmen : Temel Gürsu
Senaryo ve Yönetmen: Nejat Saydam
Ereğli Kurtuluş savaşı yıllarında uğradığı Yunan işgali nedeniyle büyük zarar görmüş, Yunanlılar arkalarında ne var ne yok yakıp yıkarak gitmişlerdir. Cumhuriyet dönemi yıllarında yöresel malzemeyle tekrar yapılmıştır.
Osmanlı Türk evi mimarisinin geleneksel üsluplarıyla yapılan evler çoğu sahile paralel 2 katlı ahşap, kargir evlerden oluşmaktadır. Balıkçılıkla uğraşanların evlerinin altında bodrum vardır. Buraya sandal çapası, kürekler, ağ, zıpkın gibi malzemeleri koyarlar.
Bodrum katı evi yaklaşık 1,5-2 metre yükseltiği için simetrik iki taraflı merdivenle bir üst kata çıkılır. Merdivenlerin bitişi ise kapı girişi balkonu olarak kullanılır.
Bağcılıkla uğraşanların ise bodrum katı olmaz. Girişleri düzayaktır, evin çevresi duvarlarla çevrili bahçesi bulunur.
Bahçeye iki kanadı açılabilen geniş kapıdan girilir ki, kapıları ikisi açıldığında yük hayvanları (eşek, katır) rahat girebilsin. Bahçede dut, erik, meyve ağaçları bulunur. Ayrıca süt ihtiyacını karşılayabilmek için keçi beslenir.
Özellikle ahşap işlemeli, Kârgir (Kâgir) evler hâlâ görülmeye değer.
Ereğli'ye yolunuz düşerde soluklanmak isterseniz, sahilde sıralanan balık lokantalarından taze balığınızı yemeden geçmeyin.
Sonra asırlık çınar ağaçlarının altında çayınızı veya kahvenizi içip yolunuza devam edebilirsiniz.
Daha fazla bilgi için üye girişi yapınız... 11:15
KARAKİLİSE :
İstanbul (Konstantinopolis) - İznik (Nikaia) birbirine bağlayan özellikle İmparatorların ulaşımlarını sağladıkları önemli liman kenti Pylia'nin bir parçası Helenopolis (Flavia Iulia Helena Augusta - Azize Helen(a) / I. Konstantin annesi) adına kurulmuş şehirde yer alan kilise, Başkent-1 sahil sitesi içinde bulunmaktadır.
1947- 1950 yıllarına ait nostalji fotoğraflar fotoatlas.net sitesinden izin alınıp kullanılmıştır.
Yapımı Erken Dönem Bizans/Roma (330-726) dayandığı bilinmektedir. Yunan Haçı Planlı yapılmış olup, geniş bir kapıdan girilir, haçın kolları beşik tonozla örtülüdür, ortamekanda 8 penceresi bulunan yüksek kasnaklı kubbe ile örtülü yapı.
6.yy Roma imparatorluğu zamanında Hamam veya su yapısı olarak kullanılsa da, 8.yy dan sonra çift narteks ve apsis eklenmesiyle Vaftizhane / Kilise olarak kullanıldığı bilgisini vermektedir.
Normal kiliselerin yönlerinden farklı olarak kuzey-güney ekseninde yapılan kilisenin ebatları 13 X 10 metre olup, kubbe genişliği 5,50 metredir.
Tamamen tuğladan yapılan yapı zamanla tuğlaların kararmasından dolayı karakilise adını almıştır.
Günümüzden kilise çevresinde olan kalıntılar.
Daha fazla bilgi için üye girişi yapınız... 12:15
YÜRÜYEN KÖŞK :
Gazi Mustafa Kemal'in Yalova'ya 1927 yılında gelip satın aldığı Baltacı Çiftliğin'de çadırda kalmasıyla başlıyor aslında hikaye...
1929 yılında Ertuğrul yatıyla Bursa'ya giderken Yalova İskelesi'nin yakınlarında ulu bir çınar ağacı dikkatini çekiyor.
Karaya çıkıyor ve bir süre çınar ağacının gölgesinde dinlendikten sonra bu arazide dinlenmek için bir köşk yapılmasını istiyor. 21 Ağustos 1929 tarihinde başlanan köşk 22 gün gibi kısa bir sürede bitiriliyor.
Köşkün mimarisınden kısaca bahsedecek olursak, kare planlı ahşap karkas binanın etrafı sütunlarla çevrilidir. Çatısı marsilya kiremiti ile örtülü oturtma çatı, dış cephesi ahşap kaplama olup kat arasında profil kat silmesi ve ahşap süslemelidir.
Giriş katında küçük bir oda, oturma odası, tuvalet-duş ve kristal camlı deniz manzaralı toplantı odası bulunur. Üst katta ise yatak odası, tuvalet-banyo, dinlenme odası bulunur. Dinlenme odası terasa açılır. Atatürk'ün isteği üzerine köşke mutfak yaptırılmamıştır.
1930 yazında ziyaret eden ATATÜRK 'den çalışanlar çınarın dallarının köşk duvarlarına ve çatısına zarar verdiğini söyleyerek çınarın dallarının kesilmesi için izin istediler. Bir süre düşünen ATATÜRK o zaman düşünülmesi bile imkansız emri verir;
''AĞAÇ KESİLMEYECEK KÖŞK KAYDIRILACAK''
Görev, İstanbul Belediyesi Fen İşleri Yollar ve Köprüler şubesi'ne verilir. Çalışmalara temel kazılarak başlanır, daha sonra binanın altına tramvay rayları döşenir ve yaklaşık 5 metre köşk doğuya kaydırılır.
Doğu Çınarı (Plantanus Oriantalis) 400 Yaşında
Atatürk 11 Haziran 1937 de şahsına ait bütün taşınmazlar gibi bu köşküde Türk Milletine bağışlar. En son 2013 yılında Yalova belediyesi tarafında restorasyonu yapılan Köşk müze olarak faaliyetini sürdürmektedir.
Yolunuz düşerse çınarın çevresinde çayınızı veya kahvenizi yudumlayabilirsiniz.
Daha fazla bilgi için üye girişi yapınız... 13:00
MUDANYA /APAMEA / MYRLEA :
Marmara Denizi kıyısında Bursa iline bağlı Mudanya ilçemizin tarihi MÖ 7. yüzyıla kadar dayanır. Antik Bitinya'da liman kenti olan Apamea, geçim kaynağının gemi yapımı, liman ticareti ve şimdiki Bursa'nın (Prusa) en büyük liman kenti olduğu bilinmektedir.
12 İyon şehir devletlerinden olan Kolofonlular tarafından kurulmuş, sırasıyla Makedonya, Roma, Haçlılar, Fransız ve 1321 yılında Osmanlılar tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katılmıştır.
1924 yılındaki mübadeleye kadar Rum nüfusun çok olması nedeniyle çevrede manastır, kilise, taş mektep ve özgün rum mimarisi evler bulunmaktadır.
Daha fazla bilgi için üye girişi yapınız... 14:30
MÜTAREKE EVİ :
Mudanya İlçesi merkezi sahilinde bulunan, 11 Ekim 1922 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında Türk-Yunan savaşına son veren Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın imzalandığı yalı.
19. yüzyıl sonları mimarisine sahip tarihi bina, bodrum kat ve çatı katı haricinde 2 katlı ahşap olup, 13 odası ve 2 büyük salonu ile toplam 400m2 kapalı alana sahiptir. Birinci katında antlaşmanın imzalandığı salon ve çalışma odası, üst katta ise yatak odaları bulunmaktadır.
3 Ekim 1922 tarihinde başlayan görüşmelere Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti adına İsmet Paşa temsil ederken, Birleşik Krallığı General Harrington, İtalya'yı General Mombelli, Fransa'yı General Charpy temsil etmiştir. 11 Ekim 1922 Tarihinde sonuçlanan antlaşma, 14 madde ile kabul edilmiş. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin İşgalci güçlere karşı kazanılan önemli bir siyasi zaferi olarak tarihe geçmiştir. Bu tarihi mekanı merak ediyor ve hissetmek isterseniz Müze kartla ziyaret edebiliyorsunuz.
Daha fazla bilgi için üye girişi yapınız... 15:30
PELEKETE / AYA YANİ MANASTIRI :(Hagios İoannes Theologos)
Bursa'nın Mudanya ilçesi Tirilye mahallesi'nin yaklaşık 5 km batısında, deniz kenarı dik bir yamaçta özel mülk arazisinde yer alan Rum manastırı.
Pelekete ''hewn with an axe'' baltayla yontulmuş adını dik bir kaya üzerindeki konumundan almıştır.
M.S 709 yılında kurulduğu düşünülen yapı, ikonolazm döneminde oynamış olduğu büyük rol ile birlikte bölgedeki kapalı yunan haçı planlı kiliselerin erken örneklerindendir.
Kullanılan malzemeler ve teknik olarak incelendiğinde farklı malzemelerle devşirme olarak yapıldığı dikkat çekmektedir. Özellikle doğu bölüm Bizans, batı bölüm ise 19.yüzyıl özelliklerini taşımaktadır.
Manastır kurulduğu 709 yılından sonra belli dönemlerde büyük yıkımlar geçirsede (1856 Bursa depremi sonrası - 1880 yangın) 1922 tarihine kadar faaliyeti sürdürmüş, günümüze ise yıkılmış bir kilise ve duvar kalıntıları ulaşmıştır.
Daha fazla bilgi için üye girişi yapınız... 16:30
ANTİK KAPANCA KORSAN LİMANI :(Caesarea Germenica / Germanicopolis )
Mudanya'nın batısında Tirilye ile Eşkel arasında yer alan liman kalıntıları.
Kapanca limanı koyu, üç taraftan çevreleyen tepeler nedeniyle hakim rüzgarlara karşı oldukça korunaklı, ulaşılması zor bir konumdadır. Yapımı yapay bir liman olup, liman havzası dalgakıranlar yardımıyla yapılmıştır.
Kuşbakışı limana bakıldığında formu omega (Ω) harfine benzemektedir.
Kapanca limanı çevresinde gerek karadan gerekse sualtında yapılan araştırmalarda birçok çanak, çömlek, seramik parçaları ve sikkeler bulunmuştur.
Bulunan Sikkelerde Antik Kapanca Limanı Fotoğraflar wildwinds.com sitesinden alınmıştır
Buluntulara göre limanın MS. 3. yüzyıldan Roma, Bizans, Cenevizliler, Osmanlılar ve Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar aralıksız kullanıldığı, 1970'lere kadar İstanbul'a sebze ve meyve sevkiyatı yapıldığı bilinmektedir.
Daha fazla bilgi için üye girişi yapınız... 17:30
Antik Korsan limanı Balıkesir yaklaşık 2 saat süreceği için 1. Gün rotamızı bitirdik.
Otel bulmak, akşam yemeği yemek ve dinlenmek için kendimize zaman ayırdık aslında.
Önceden hazırlanmadığımız bir gezi programı olmadığı için gezmediğimiz yerler olabilir.
Yalova ve Bursa merkeze özellikle girmedik, gezilecek yerler çok olduğu için ayrıca bir program yapılması gerekir.
Tirilye ve Karacabey gezilebilirdi.
En kısa zamanda başka bir rotamıza diyoruz... |
875 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |